bırakılmış

bırakılmış
εγκαταλελειμένος

Türkçe-Yunanca Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • yetrüm — bırakılmış, salınmış III, 47 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • yetrüm saç — bırakılmış, salınmış saç III, 47bkz: yetüt saç …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • MÜSERRAH — Bırakılmış, boşanmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜTEHALLİ — Bırakılmış, boşaltılmış. * Boş kalan, boşalan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • keleme — sf., hlk. 1) Sürülmeden bırakılmış (tarla) 2) Bakımsız bırakılmış (bağ veya bahçe) Bahçesi yeniden keleme olmuş, duvarları da yıkılmış yahut komşular yıkmışlar ki hayvanlar otlasın. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başlag — başıboş, bırakılmış I, 461 § başlag yılkı; başıboş bırakılmış hayvan I, 461bkz:boş yılkı …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • MEŞRUTA — Bir kimseye veya bir zümreye bırakılmış, bazı şartlara bağlı oluş. * Sahibi tarafından veresesine satılmamak şartiyle bırakılmış ev vesaire …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MUAHHAR — Sonraya bırakılmış, te hir edilmiş, geriye bırakılmış. Sonradan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • abanoz — is., Far. ābnūs 1) Abanozgillerden, sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan birçok ağacın ortak adı 2) Bu ağacın ağır, sert ve siyah renkli tahtası 3) sf. Bu tahtadan yapılmış Tunç işlemeli küçücük bir abanoz masa üzerinde açık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açıt — is., dı, mim. Bir duvarda açık bırakılmış bulunan kapı, pencere, kemerleme vb. açıklık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • azat — is., dı, Far. āzād 1) Serbest bırakma 2) Okullarda paydos 3) sf. Serbest bırakılmış olan Birleşik Sözler akşam azadı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”